Nevşehir’in bir köyünde öğretmen bir babanın ve evhanımı bir annenin dört çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldim. Atatürk’ü ve Türkiye’yi çok seven bir babanın ve annenin kızıyım. Her ikiside hala sürekli okuyan ve politikaya ilgi duyan insanalardır. Eğitimli bir aileye mensup olmak sizi her zaman eğitimden yana ve bu konuda duyarlı bir bireye dönüştürüyor. Bunun ilk izleriyse okuma aşkı ile başlıyor. Evimizde her zaman çok sayıda kitap oldu. Okuma alışkanlığı beni insana dair öykülere ve insanlara yaklaştırdı. Bu da tabii beni eğitim doğrultusunda işler yapmaya teşvik etti. Kurucusu ve Yöneticisi olduğum ARDA Beratung & Bildung kurumu başta olmak üzere, tüm çalışmalarımda eğitim boyutu elzem bir rol oynamıştır. Toplumun her kesiminden bireylerin siyasi ve toplumsal eğitimini - din, etnik köken ve cinsel tercihini gözetmeden - demokrasi ve çoğulculuk ışığında desteklemek ve yetenekli gençlerin ailelerinin maddi olanaklarından bağımsız olarak eğitim ve öğrenimden faydalanması sağlamak, kişisel, mesleki ve kurumsal bağlamda başlıca amacım olmuştur.
Yaptığımız işle ''İnsanların hayatlarına ve kalplerine dokunuyoruz''. Özellikle gençlerle yollarımızın kesiştiği noktada, bizimle oldukları süre içerisinde, geleceklerinin şekillenmesinde, pozitif kalıcı izler bırakabiliyoruz. Şahsım ve kurumumuz yapmış olduğumuz her çalışmada toplumsal ve vicdani sorumluluk taşıyoruz. Bütün bunlar da beni bir anlamda eğitim sevdalısı yapıyor.
ARDA Beratung & Bildung staj eğitimi programı aracılığıyla Göç Uyum ve Mültecilerden Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz ile buluşan bir stajyer öğrenci.
ARDA Beratung & Bildung ...
ARDA Beratung & Bildung hakkında daha kapsamlı bilgi için Ar-da.com 'u ziyaret ediniz.
Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) demokrasinin fikirlerine ve temel değerlerine bağlı, kamu yararına çalışan, özel, bağımsız ve kültürel bir kuruluştur.
1999-2001 yılları arasında Friedrich Ebert Stiftung’un üstün yetenekli gençler için vermiş olduğu burs aracılığıyla doktora rüyamı gerçekleştirdim.
Burs aldığım süre içerisinde Brüksel, Strasburg, Paris, Bonn, Cenevre, Berlin gibi Avrupa başkentlerinde çok sayıda seminerlere ve kurslara katılarak, kişisel ve mesleki yeterliliklerimi
arttırdım. Böylece hem Almanya hemde Avrupa politikası hakkında çok şey öğrendim. Ayrıca Vakfın farklı çalışma gruplarında yer alarak, AB/Türkiye ilişkilerinin pekiştirilmesine katkıda
bulundum.
FES çalışmalarımdan basına yansıyanlar için tıklayınız .
Başkonsolosu Sayın Ahmet Alpman’ın eşi Sevinç Alpman hanımefendilerinin ceza evindeki gençler için yapmış oldukları kitap kampanyasına “Bu kampanya umarım yeni yazarların doğmasına vesile olur“ sloganıyla ilk destek veren kişi. Bu kampanyada toplanan onbinlerce kitap tutuklulara sayın Alpmanlar tarafından ulaştırılmıştır.
Doktora çalışmalarımı yürütürken asistan olarak çalıştığım Van Yüzüncü Yıl Üniveritesi ile Berlin Humboldt Üniversitesi arasında Almanya ile Türkiye arasında üniversiteler arasında ilk defa bir anlaşmanın imzalanmasına katkı sağladım. Anlaşmayı Yüzüncü Yıl Üniversitesinden, o dönemin Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın ile Humboldt Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Heinz – Elmar Tenorth imzaladı.
Avrupa`nın Ankara, Berlin ve Londra gibi üç farklı ülkesinin başkentlerinde eğitimim esnasında Van 100. Yıl Üniversitesi’nde araştırma görevlisi ve doktora çalışmamın ardından Yardımcı Doçent oldum.
Van 100. Yıl Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent Olarak görev yapan Dr. Susam Dündar Işık çok sayıda araşırmalar yaparak, dünya çapındaki bilimsel dergilerde tarım ve hayvancılık politikaları, AB - Türkiye ve Almanya politikası konusunda yayınlanmış bir çok makaleleri, raporları ve araştırmaları bulunmaktadır.