Halime Merdler (Röportaj): ‘’Annesiniz, eşsiniz, bilim kadınısınız, Avrupa Birliği deneyimiz var, yıpranmamış bir yüz ve herkesin çok sevdiği, saydığı kendine örnek aldığı ve çocuklarına örnek gösterdiği bir isimsiniz. Siz Dr. Susam Dündar-Işık olark Berlin’de bir markasınız, Halkın sürekli içerisindesiniz. Çok seviliyorsunuz. Halkın her kesimini 7’den 70’e; sağından soluna herkesi kucaklıyorsunuz'.'
1995 yılının Temmuz ortalarında eşimle birlikte Berlin'e doktoramızı yapmak için geldik. Şükürler olsunki ikimizde başardık. Her ikimizde Sosyal Demokrat yaşam tarzını ve değerlerini benimsemiş bir aileye mensupuz. 2004 yıllında Alman vatandaşı olmamla birlikte Almanya Sosyal Demokrat Partisi'ne üye oldum. Politikada hoşuma gitmeyen şeylere kendi kendime öfkelenmek yerine; kendi ortamında, konu üzerine konuşmayı tercih etmiş olmam, aslında bu üyeliğimin sebebi.
Doktora çalışmamın sonrasında Avrupa Parlementosu’ndan SPD Milletvekili Jannis Sakellariu ile Brüksel’de Türkiye ve AB ilişkileri üzerine çalıştm.
2004 yılından beri SPD üyesiyim
2005 yılı Federal Almaya Parlamentosu seçimlerinde aktif çalışmalarda yer aldım. Bunların içerisinde SPD Milletvekillerine direk destek vererek, radyo ve televizyon da tartışma programlarına
katılma, aktif basın çalışmaları oldu.
Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) üyesi olarak partinin Avrupa, Eğitim, kadın, göç ve uyum politik alanlarındaki çalışmalara aktif katıldım. Yapmış olduğum başarılı seçim kampanyasından dolayı eski Başbakan Gerhard Schöder, eski Başbakan yardımcısı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Franz Müntefering ve yapmış olduğum başarılı üye kampanyalarından dolayı eski SPD Genel Sekreteri Klaus – Uwe Benneter ve Berlin SPD Eyalet Başkanı Michail Müller’den taktirnameler aldım. Bütün bunların yanında kadınlara ve gençlere yönelik eğitim alanında yapmış olduğum çok sayıda başarılı çalışmalar var.
Öncelikle halkla birlikte, insan için politikanin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Her insan çok önemli ve bana göre her insanın çok büyük potansiyeli var. Bu potansiyelin ortaya çıkması ve insanın kendini gerşekleştirmesi için olanaklar sağlanmalı. Adil bir toplum yaratmak için adil ve insani politikalar üretmek gerekiyor. Bende bütün tecrübelerimi ve birikimimi bu yönde insanlık yararına değerlendirmek istiyorum. Türk kökenli ve iki kültürü yaşayan Alman vatandaşı ama aynı zamanda bir anne olarak, çok büyük sorumluluklarımın olduğunun bilincindeyim. Göçmenlerin sahip olduğu kaynaklar toplumun her kesimi için çok büyük bir şans. Gerek Almanya’daki Türkleri, gerek Türkiye’yi toplumsal, sosyal, politik ve kültürel olarak çok daha ileriye götürmek, Türk toplumunu en iyi şekilde temsil edilmesini sağlamak için herkesi Almanya’da aktif olarak politikaya katılmaları çarısında bulunuyorum. Çünkü hepimizin bizi ilgilendiren konularda söylenecek sözleri olmalı, eminimki söylenecek sözleride var. Bunun için Sosyal Demokrat Partisi'nin içerisinde yer aldım.
AB ve Türkiye
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne TAM üyeliği bence çok büyük önem arz ediyor. Almanya İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’ya çok büyük acılar yaşattı. Buna rağmen henüz savaşın üzerinden 10 yıl geçmişken Fransa, Hollanda, Belçika, Lüksemburg gibi ülkeler Almanya’yı içlerine alarak, birlikte Avrupa’yı yeniden inşaa ettiler. İnsanlık tarihini düşündüğünüzde Almanya veya Avrupa'nın demokrasi deneyimi hala bana göre gelişme yolunda. Türkiye’nin yürümüş olağu Avrupa Birliğine tam üyelik yolunda hepimizi samimiyetle Türkiye’ye destek olmalıyız. Göçmenlere karşı daha insanı ve bu ülkenin kalıcı vatandaşları olarak daha hassas ve iyi politikalar geliştirilmesi gerekiyor.
Genişleme yorgunu Avrupa Birliği ekonomik olarak ABD, Çin, Hindistan ve Rusya’ya karşı ekonomik bir güç. Ama AB’nin dünya çapında politik bir güç olması en nihayetinde Türkiye’nin tam üyeliği ile mümkün olacak. Bunu halklarına anlatacak cesur, vizyoner ve açık politikacılara AB’nin ihtiyacı var. Türkiye’ye anlaşmalarla verilen bir söz var. Bu sözün tutulması ve Türkiye’nin başarmış olduğu reformların küçümsenmemesi gerekiyor. Yapılması gereken amaca yönelik karşılıklı güven ortamında çalışmaların kararlılıkla yürütülmesidir.