Spor ve politika insanların toplumsal uyumunu ve sosyalleşmelerini sağlayan çok önemli ve birbirine çok yakın iki konu. Ben politikanın yaşamın her alanında olduğuna inananlardanım.
İnsan hayatı bitmeyen bir sosyalleşme süreci. Ailemiz, arkadaş çevremiz, okulumuz, spor ve politika bu sürecin en önemli mihenk taşları.
Sporun önemini çok erken yaşta başladığım profesyonel atletizim sporu ile deneyimledim. Atletizimde yaşamın çok değişik renklerini ve duygularını yaşadım: Kazanmanın ve kaybetmenin yaşama dair olduğunu gördüm. Ayaklarım yerden kesilmeden başarının baş döndürücü gücünü göğüslemeyi, istediğim başarıya ulaşamadığımda veya ulaştığımda başarının sürdürülebilirliği için daha kararlı antremanlara devam etmem gerektiğini, en iyi dönemimde derece yerine, sadece yarışı bitirmek için koştuğum zamanları ve daha nice günleri ders olarak hafızamda hala canlı tutarım. Kazandığım her ödül, elde ettiğim her başarı, hedeflerimi daha yüksek tutmama sebep oldu. Aynı zamanda başarısızlıklarımıda kabullenerek; kendimle yüzleşip, kimseyi suçlamadan hatalarımı düzelterek ve eksikliklerimi tamamlayarak kendimi daha da geliştirmeme sebep oldu. Bütün bunlar görüş açımı, kendime güvenimi ve bilincimi güçlendirdi. Kaybettiğimde tekarar ayağa kalkarak devam etmeyi, kurallara uymayı ve takım ruhunu öğretti.
Hayat bir nevi bizi daha da güçlendirmek için engellerle döşenmiş bir maraton. Bazılarımız daha avantajlı başlıyor bu maratona. Önemli olan bu uzun mesafeli koşuyu, kimsenin yoluna daha fazla engeller döşemeden koşmak. İşte bütün bunlar spor ile kişisel gelişimimi doğrudan etkilerken; özveri, süreklilik, dayanışma, pes etmeme, her gün yeniden başlama, başarıda ve başarısızlıkta sevinci ve üzüntüyü paylaşma duygusu gibi değerleri de beraberinde öğretti. Dürüstlük, barış, sevgi, ahlak, tutku gibi özellikleride içselleştirmeme neden oldu.
İnsan ve toplum ilişkilerini geliştiren spor, aynı zamanda toplumsal uyumun sağlanmasında da önemli bir araç. Bunu ise direk yönetim kurulu üyesi ve basın sözcüsü olduğum Türkiyemspor futbol Klubünde yaşadım. 25 Milletten 100'lerce çocuğun top koşturduğu, ezberleri bozan, önyargılardan hesap soran, 40'lı yaşına yaklaşan görkemli dev bir çınarın edasıyla herkese meydan okuyan o kulup. Göçmenlerin Başarı Destanı... Anadolu'nun küçücük bir köyünde büyüyen Susam'la hikayeleri kesişen, Avrupanın Gururu ve Berlin'in Sembolü... Türkiyemspor...
Türkiyemspor özellikle Alman toplumu içerisinde ötekileştirilmiş kesimlere, yani kadınlara, engellilere ve göçmenlere kendilerini kişisel olarak var edebilecekleri bir platform sunuyor ve 25 ülkeden yüzlerce genç ve çocuk kızlı erkekli, ortak hedefte, dayanışmada ve ''BİZ'' kimliğinde buluşuyor. Bunun bir parçası olabildiğim için kendimi çok şanslı ve ayrıcalıklı görüyorum. Her ne kadar yaşamı bazen 100 metre koşusu gibi koşsamda yaşam çok uzun soluklu bir maroton. Artık bunu anladım ve kabullendim. Hem atletizimde hemde Türkiyemspor'da çalışmalarıma destek veren, bana güvenen insanlara sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
3000 m, 8000 m, 10000 m ve Mavi Haliç Yarı Marotununda elde etmiş olduğu çok sayıda dereceleri olan Dr. Dündar Işık Hala 10.000 m de 40:44.4 lük İzmir’de elde etmiş olduğu derecesiyle ve (14 Mayıs 1989) 3. Uluslararası Mavi Haliç Yarı Maratonuyla İstanbul’da elde etmiş olduğu derecesiyle 1.27.28 Türkiyenin en iyileri arasında yer alıyor.
Almanya'nın 4. Bölge liginde oynayan Berlin Türkiyemspor Futbol Kulubü yönetiminde Aralık 2008 - Eylül 2009 yılları arasında bulunma şansım oldu.
Hayat bazen sizi olduğunuz yerden alır, bambaşka bir yere koyar ve buradan devam et der size. Eski yaşamınızın donduğu bu yere iki nokta üst üste koyarsınız. Zaman durmuştur artık bu noktada. Ve küllerinizden yeniden doğum süreci başlar sizin için. Somut sonuçlara ulaşmak, başarılı olmak, toplum tarafından benimsenerek kabul edilmek; gece gündüz çalışan binlerce göçmen kökenli insan ve Türkiyemspor'un hedefi... Ortak ''Başarı Hikayesi''.
İşte böylesi bir kulubün basın sözcülüğünü yaptığım sürede 50'nin üzerinde basın bildirisi ve toplantıların sonuçlarını medya aracılığıyla toplumla paylaşma şansım oldu. Türkiyemspor üzerine Almanca ve Türkçe dillerinde yapılan bu iletilerden yüzlerce haber iki ve daha fazla dilde gazete, televizyon ve radyo haberlerinin Almanya'da ve diğer ülkelerde yaşayan Türkler ve Almanlar üzerine olan eşsiz yankısına tanıklık ettim.
Yönetim Kuru Üyesi ve Basın Sözcüsü olarak çalışmalarım sonucunda Türkiyemspor'a ''İki Ödül'' kazandırdım:
Yürütmüş olduğum bir çok projeler, organizasyon ve çalışmalardan sadece bir kaçını sizlerle aşağıda paylaşmak istiyorum: